“Bu karar Yunanistan turizmine hizmet eder”
YatMarina.com.tr’ye konuşan Tümay Gören, açıklanan sistemin çevre koruma gerekçesiyle sunulsa da uygulamada deniz turizmini kısıtlayacağını ifade etti:
“Bu karar Yunanistan turizmine hizmet ediyor. O şartlarla Türkiye’de tekne kalmaz. Zaten büyük bir kısmı Yunan adalarına gidiyor. Bu karar sonrası Göcek tamamen boşalır, bütün tekneler oraya kayar.”
Gören’e göre uygulamanın arkasında çevre koruma değil, ek gelir yaratma amacı bulunuyor:
“Bu çevreyle ilgili değil, kazançla ilgili bir karar. Göcek’in altı zaten çamur, orada deniz çayırı yok. Dolayısıyla çevreye hizmet eden bir düzenleme değil. Çevre soslu, altında başka bir ajanda var.”
“Amatör denizcinin ruhuna aykırı”
Tümay Gören, amatör denizciliğin doğasında özgür seyir ve doğayla iç içe konaklama olduğunu belirterek,
“Hiç kimse gidip şamandıraya bağlanayım, marina gibi istif gibi durayım istemez. Bu amatör denizcinin ruhuna aykırı. Böyle bir sistem büyük motor yatlara hizmet eder ama amatör denizciliğe etmez,”
dedi.
“Kapasite yüzde 70 azalır”
Göcek ve çevresindeki koylarda mapa-şamandıra sisteminin uygulanmasının bağlama kapasitesini düşüreceğinisöyleyen Gören:
“Şamandıralar arası mesafe artacağı için kapasite yüzde 60–70 azalır. Araya giren küçük tekneler artık giremeyecek. Sonuçta tekneler Ege adalarına dağılır, Yunan turizmine büyük fayda sağlar.”
“Atık su düzenlemesi de tekneleri kaçırıyor”
Gören, sistemin yanı sıra atık su boşaltım zorunluluğunun da denizciler için caydırıcı hale geldiğini belirtti:
“15 günde bir alınan atık su zorunluluğu da bir tür taciz. Tekneleri kaçırmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Haziran’da sezon açılıyor, herkes Yunan çıkışı alıyor.”
“Döviz Türkiye’den çıkacak”
Açık Deniz Yelkenciler Kulübü Başkanı, alınan kararların uzun vadede Türkiye ekonomisine de zarar vereceğini savundu:
“Üç kuruş döviz peşinde koşarken milyonlarca euro dışarı kaçar. Şu anda birçok Türk teknesi Karadağ, Hırvatistan, Yunanistan’a bağlanmış durumda. Bu kararlar oradaki turizmi daha da güçlendirir.”
“Bizi sürece dahil etmediler”
Gören, sektör temsilcilerinin ve sivil toplumun karar sürecine yeterince dahil edilmediğini belirterek,
“Herkes durumun farkında ama şu anda tepki göstersek yanlış yorumlanır. Bizimle istişare edilmeden alınan kararlar, uzun vadede Türkiye’nin denizcilik kültürüne zarar verir,”
dedi.
“Yat turizmi kültürünü anlamak gerekiyor”
Sözlerini, kararların deniz kültürüne uzak bir bakışla alındığını söyleyerek tamamladı:
“Yat turizmi biraz özgürlük, biraz kültür, biraz da doğayla ilişki meselesidir. Bu kararlar o ruhu yok ediyor. Kimse bu kadar sıkı kurallarla denize çıkmak istemez.”
YatMarina.com.tr – ÖZEL












































